KULA ZİRAAT ODASI
ÇİFTÇİ MEKTUBU
TOPRAK ANALİZİNİN ÖNEMİ
TOPRAK ANALİZİ
Toprak analizi ile toprak içerisindeki bitkiye yarayışlı bitki besin maddeleri, Potasyum, fosfor ve kireç miktarları belirlenir. Toprağın ihtiyacı olan gübreler, bir rapor halinde düzenlenerek çiftçiye verilir. Böylece bitkide toksit etki yapacak kadar, aşırı gübre kullanımının önüne geçilir. Gübre kullanımında en ekonomik yol toprak analizidir.
Toprak analizi yapılmadığı taktirde;
Gereğinden daha çok gübre kullanılırsa, hem masraf artar, hem de bitkilere zarar verir.
Gereğinden az gübre kullanılırsa verim ve kalite düşer.
Yanlış gübre kullanılarak verim düşer ve gereksiz gübre israfı yapılır.
Gübre uygun zamanda ve şekilde verilmezse istenilen miktarda ürün alınamaz.
Toprak Numunesinin Alınması
Toprak örneği alınacak yer önce renk, meyil, yükseklik, toprak tipi ve drenaj durumuna göre kısımlara ayrılır. Eğer numune alınacak yer bahçe ise böyle bir ayrım yapılmaz. Her kısımdan 20 dekara kadar bir örnek alınır.
Toprak örnekleri: Meyve bahçeleri ve bağlarda yaprak örneklerinin alındığı tarihte; tarla bitkileri ile serada sebze ve süs bitkilerinde ekim ve dikimden asgari bir ay önce alınır.
Toprak numunesi alınacak bir örnek arazide, zig-zaglı yürünerek araziyi temsil edecek noktalar işaretlenir ve numune alınır. 20 dekarlık bir arazide örnek alınacak yer sayısı asgari 6 olmalıdır. İşaretlenen yerlerin her birinde önce bel küreği ile 50 cm derinlikte bir çukur açılır.
Çukurlar meyve bahçelerinde daha önce gübre verilen sahalarda açılmamalıdır.
Bu çukurun bir kenarından bir bel küreği ile 3-4 cm kalınlıkta ve 20 cm derinlikte bir toprak dilimi alınır. Bu toprak dilimi kibrit kutusu şeklinde yanlardan düzeltilir ve bir kovaya konur. Sonra bel küreği ile 20-40 cm derinlikten yine 3-4 cm kalınlıkta bir toprak dilimi alınır. Bu da kibrit kutusu gibi düzeltilir ve ayrı bir kovaya konur.
Bu işlem diğer çukurlarda da aynen yapılır. Aynı derinlikten alınan örnekler bir kapta toplanır. Yani 0-20 cm derinlikte alınanlar bir kapta, 20-40 cm derinliklerden alınanlar ayrı bir kapta toplanır.
Toprakların içindeki taş parçaları atılır ve kovalardaki topraklar iyice karıştırılır.
Her karışımdan yaklaşık 1 kg toprak alınarak naylon torbalara konur.
Bir kağıda kurşun kalemle bahçe sahibinin adı, soyadı; toprak örneğinin alındığı yer ve toprak örneğinin hangi tarihte alındığı yazılarak naylon torba içine konur ve torbanın ağzı bağlanır.
Toprak örneği almak üzere seçilen yerlerin gübre yığınlarına, çalı çırpının yakıldığı yerlere ve tümsek ve çukur yerlere rastlamamasına dikkat edilmelidir.
Toprak Numunesi Alınamayacak Yerler
Önceden hayvan gübresi konulmuş yerlerden,
Harman yerlerinden veya hayvanların yatması için kullanılan yerlerden,
Kimyasal gübrelerin yığıldığı yerlerden,
Sap, kök ve yabancı otların yığılarak yakıldığı yerlerden,
Tarlaların çukur ve tümsek yerlerinden tarla sınırları ve yakınlarından,
Ağaç altlarından, dere, orman, su arkı ve yollara yakın kısımlardan.
GÜBRE VE GÜBRELEME
Gübre, tarımsal üretim için gerekli temel besin maddelerinin kimyasal veya fiziksel ortamlarda, toprağın veya bitkinin kullanımına hazır hale getirilmesidir. Bu yönüyle gübre, tarımda temel girdilerden biridir. Birim alandan daha çok ürün alınmasında etkili olan bu önlemler içerisinde gübrelemenin rolü başta gelmektedir. Bu nedenle gübrelemede önemli nokta, toprakta eksik olan bitki besin maddesinin cinsi ve miktarını tespit ederek, gübrelemenin zamanında ve usulüne uygun olarak yapılmasını sağlamaktır.
Bitki besin maddelerinden üç tanesi en çok kullanılanı ve en önemlileridir : Azot (N), Fosfor (P) ve Potasyum (K)’dur. Bu maddelerin noksanlığı gelişmeyi durduracağı gibi, toprakta fazla miktarda bulunması da zehir (toksit) etkisi yaparak verimi düşürecektir. Bir diğer önemli husus da, bu maddelerin birisinin diğerinin üzerine etki yaparak, bitkilerce faydalanmasını kolaylaştırmasıdır. O halde bu maddelerin toprakta bulunmaları yetmeyecek, aynı zamanda belli oranlarda ve hepsinin yeteri ölçüde yan yana, bir arada bulunmaları zorunlu olacaktır.
Gübrelerin toprağa verilme zamanları, toprağa, iklime ve yetiştirilen bitkiye bağlı olarak değişir. Esas olan, tohumun çimlenmesi esnasında köklerin hemen yanı başında, yeterli miktarda bitki besin maddesinin bulunmasıdır. Gübrenin bitkiye veya toprağa ne kadar ve ne zaman verileceğinin bilinmesinin yanında, hangi yöntemle verileceğinin de belirlenmesi gerekir.
Toprağa verilecek gübre miktarını belirlemek için; ekimden 1,5 – 2 ay kadar önce toprak analizi yaptırmak gerekir.
Toprağa atılacak gübre miktarını belirlemede en fazla yardımcı olacak husus, "Toprak Tahlil Sonuçları" olacaktır. Topraklar mutlaka tahlil ettirilmeli ve gübreleme bu sonuçlara göre yapılmalıdır. Böyle bir uygulama yapılırsa hem topraklar uygun miktarda gübrelenmiş olacak, hem de fazla gübre tüketilmesinden dolayı yüksek olan üretim girdileri düşüş gösterecektir. Toprağa fazla gübre vermek, kaliteli ürün elde edileceği anlamına gelmez.
Gübreleme yaparken o yılın iklim koşulları göz önünde bulundurulmalıdır. Bitki kışa ne kadar güçlü girerse, soğuktan kaynaklanacak zarar o kadar az olur. Bitkinin soğuklardan zarar görmesini önlemek için, mevsime göre atılacak fosforlu gübre miktarının arttırılması ya da azaltılması gerekebilecektir.
Toprak analizi sonucunda toprağa fosforlu gübre vermek gerekiyorsa, ekimden önce atılmalı ve toprağa karışması sağlanmalıdır. Fosforlu gübrelerin topraktan yıkanarak gitmesi çok zordur. Bu nedenle fosforlu gübre kullanılmadan önce toprak mutlaka tahlil ettirilmelidir. Fosforlu ve Potasyumlu gübreler ekimden hemen önce veya ekim sırasında verilmeli ve toprak derinliğine gömülmelidir.
· Fosforlu gübreler, bitki büyüdükten sonra verilmemelidir.
· (Alkali / bazik) Topraktaki kireç oranını düşürmek için kükürt kullanılmalıdır.
· Toprak asitliğini gidermek için kireç kullanılmalıdır.
· Bitki büyümeye başladıktan sonra azotlu ve nitratlı gübreler kullanılmalıdır. Azotlu gübreler çok hareketli gübreler olduğundan fazla yağış veya sulama suyu ile yıkanarak ya da gaz halinde uçarak kayıplara uğrayabilir. Bundan dolayı azotlu gübrelerin her yıl düzenli olarak verilmesi gerekmektedir. Azotlu gübreleri bir defada değil, bitkinin çeşitli büyüme dönemleri göz önünde bulundurularak, birkaç defada verilmesi gereklidir. Bitkinin ekim zamanında ise tespit edilen azot miktarının yarısının mutlaka verilmesi gerekir.
Toprak asitliğini gidermek için tuzlu veya alkali topraklarda Amonyum Sülfat, ekimde veya ekim öncesinde tercih edilmelidir. Nötr (pH değeri 6.5-7.5 olanlar) veya asit (pH değeri 6.5 'dan düşük olanlar) topraklarda Üre %46 kullanılabilir.
Üstten veya yandan yapılan gübrelemede, bitki çimlendikten sonra bütün sahaya veya sıraların yanlarına verilir.
· Sonbahar ekimleri için yapılacak azotlu gübrelemede, amonyum nitrat veya üre formundaki gübreler kullanılmalıdır.
· İlkbahar veya yaz gübrelemesinde ise nitratlı gübreler tercih edilmelidir. Azotlu gübre çeşitleri arasında verimliliği arttırma yönünden fark olmaması nedeniyle, herhangi bir azotlu gübre yerine diğer azotlu gübrenin kullanılması mümkündür.
Gübrelemede en uygun yöntem, bitkinin ihtiyacı olan gübreleri 3 defada toprağa vermektir.
Ekimle birlikte : Amonyum Sülfat, 20-20-0 veya 18-46-0 Kompoze gübrelerinden biri,
Mart ayı başında : Üre ,
Son olarak Nisan ayı başında : Amonyum Nitrat kullanılarak gübreleme yapılması uygundur.
AZOT (N)
Toprağın temel ihtiyaç besinlerinden biridir. Bitkinin yeşil aksamının gelişimini sağlar. Toprakta hareketli bir elementtir. Sulama suyuyla aşağılara doğru hareket eder. Amonyum, Üre ve Nitrat (nitrit) şeklinde formları bulunur. Kışı soğuk geçen bölgelerde, sonbaharda amonyumlu gübrelerin azot kaybı olmaksızın toprağa vermek mümkündür.
Azot Eksikliği:Gelişmesini tamamlamış yaprakların rengi açık yeşil olur; azot eksikliği ilerledikçe sarı ve daha sonra da kırmızı renge dönüşmektedir. Ayrıca, yapraklarda ve meyvelerde küçülme, verimde azalma, bitki kök yoğunluğunda azalma, çanak yaprakların yeşil renginde solmalar gözlenir.
Özetle Azotlu Gübreler
Kök teşekkülünü, bitkinin gelişmesini ve büyümesini sağlar,
Bitkilerin olgunlaşmasını çabuklaştırır. Mahsulün kalitesini yükseltir.
Dane dökümünü önler, verimi çoğaltır. Daneler olgun olur.
Azot Fazlalığı
Bitkilerde fazla azot, bitkinin gelişme periyodunu uzatır, çiçeklenmeyi geciktirir, dal, sürgün ve yaprak miktarı fazla, iri, geniş ve uzun olur. Buna karşılık gelişme zayıf kalır; meyvelerde geç olgunlaşma meydana gelir.
Fazla azot, bitkilerin hastalık etkenlerine karşı dirençlerinin azalmasına ve aynı şekilde bunların düşük sıcaklık derecelerinde zarar görmesine de sebep olur. Pratikte sonbaharda fazla miktarda azotlu gübre verilen meyve ağaçlarının dondan çok fazla zarar gördükleri sık sık gözlenmektedir.
Azot Gübrelemesi
Azotlu gübrelerin etkinliği yönünden aralarında önemli bir fark yoktur. Uygulanacak gübrenin belirlenmesinde en önemli faktör, toprak faktörüdür. Asit karakterli topraklara üre; kireçli topraklara ise gaz halinde kayıplar fazla olacağından amonyum içerikli gübrelerin verilmesi tavsiye edilmez. Yıkanmanın fazla olduğu yağışlı bölgelerde geleneksel azotlu gübreler yerine yavaş serbestlenen(CAN %26) azotlu gübreler verilebilir.
Azotlu Gübreler
Amonyum Nitrat 33%, Üre 46%, Amonyum Sülfat 21%, Kalsiyum Amonyum Nitrat 26%
Taban gübreler: DAP, Amonyum Sülfat(Şeker Gübre), 20.20.0 ve 15.15.15.+ME Kompoze gübresi
Üst gübreler: Amonyum Nitrat, Üre, Kalsiyum Amonyum Nitrat
FOSFOR (P)
Fosfor, hücre çekirdeğinin esasını teşkil eden temel besin maddesidir. Bitkinin gelişmesini, çiçeklenmesini, meyvenin olgunlaşmasını, ürün kalitesinin iyileşmesini sağlar. Kuvvetli bir kök sistemini oluşturur. Kuvvetli kök sistemi, bitkinin topraktan besin maddeleri alımını kolaylaştırır. Ayrıca çiçek oluşumu için gereklidir. Bitkileri yeşil aksamdan çiçeklenme aşamasına geçirir. Meyve kalitesini artırır.
Tohum oluşumu için çok önemlidir ve tohumlar fosforun depolandığı yerlerden biridir. Ayrıca erken olgunluk ve bitkilerin hastalıklara karşı direnci açısından da oldukça önemlidir.
Saçak kök oluşumunu sağlar, tohumların çimlenmesinde etkilidir.
Fosfor Eksikliği
Eksiklik durumunda bitki türüne ve eksiklik oranına bağlı olarak farklı belirtiler görülse de genel olarak; özellikle yaşlı yapraklarda sararma, kalın ve dik yaprak görünümü, bodur büyüme, mavimsi yeşil veya mor renk oluşumu tipiktir. Meyve tutumu zayıftır ve olgunlaşma erkendir. Öte yandan çoğu kez meyvelerde şekil bozukluğu, koyu kırmızı, mor renk ve çatlaklık görülür. Daha çok yaprakların ortasında veya ana damarlar arasında olmak üzere koyu yeşilden mora kadar değişen renklenme görülür. Yapraklar normalden daha küçüktür ve yaprak sapı ile dal arasında dar açı vardır. Sonunda yapraklar açık yeşile veya sarıya dönerler ve erken koparlar.
Fosfor zor alınan bir elementtir. Bitkinin çiçeklenmesinden önce verilmelidir.
Fosfor Fazlalığı
Demir (Fe), çinko (Zn) ve bakır (Cu)’ın alımını engellediğinden, dolaylı olarak bitkiye zarar verir. Fosforlu gübreler verilmeden önce toprağın fosfor seviyesi toprak analizleri ile belirlenmelidir.
-Fosfor meyve verimini artırmakta, ancak aşırı fosfor gübrelemesinde ise verim azalmaktadır. Sağlıklı bitki kökleri de beslenme ortamındaki fosforu önemli ölçüde tüketebilme yeteneğine sahiptir. Bitki, ne kadar hızlı büyüyen bir tür ise (erkenci patates, sebze türleri v.b.) topraktaki fosfat yoğunluğunun da o ölçüde fazla olması gerekir. Kök sistemi zayıf oluşan kültürler için de yüksek bir fosfat yoğunluğu gereklidir.
- Fosfor uygulanan topraklarda çinkonun, demir ve alüminyum oksitlerince bağlanması ve bitkinin gelişmesini artırması sonucu, bitkinin çinko konsantrasyonu kritik düzeyin altına düşerken, bitkide fosfor zehirlenmesi görülebilmektedir. Öte yandan bitkilerin çinko eksikliği gösterdiği durumlarda ortama fosfor katılması, bitkide fosfor zehirlenmesi gösterdiği gibi, çinko eksikliğinin de şiddetini artırmaktadır.
Fosfor Gübrelemesi
Fosfor gübrelemesinde dikkat edilmesi gereken hususların başında topraktaki kullanılabilir fosfor seviyesinin artırılması gelir. Bunun için kullanılacak gübre çeşit ve miktarı kadar uygulama yöntem ve zamanı da önem taşımaktadır. Fosforlu gübrelerin mümkün olduğunca bitkinin alacağı dönemde verilmesi gerekir. Öte yandan fosfor, toprakta hareketsiz olduğundan gübrenin bitki kök bölgesine yakın verilmesi gübrelemenin etkinliğini artırmaktadır. Ayrıca gübre verilirken kesinlikle serpilerek dağıtılmamalı, taç izdüşümüne veya banda açılan çukurlara toplu olarak verilmelidir.
Fosfor İçerikli Gübreler: TSP (triple süper fosfat), NSP (süper fosfat ), DAP (diamonyum fosfat)
POTASYUM (K)
Özellikle meyve oluşumu ve gelişimi için gerekli temel besin maddesidir. Potasyum bitki büyümesini çabuklaştırır ve verimini artırır. Su dengesini ayarlar. Potasyum, azot ile birlikte ürünü artırır ve düzenli meyve tutumu ve olgunlaşmasında önemlidir. Toprakta potasyum, azot ve fosfora göre daha fazla bulunur. Yeterli potasyum ile beslenen bitkilerde meyve ağırlığı artar, parmaklar daha büyük olur ve meyvenin pazarda daha uzun süre dayanması, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılığı artar. Potasyum, özellikle çilek bitkileri için çok önemlidir.
Kısaca,
Azot : Büyüme engellenir, bitkinin rengi sararır. Yaprak uçları bitkinin altındaki yapraklarından başlayarak kızıl kahve olur.
Fosfor : Kök gelişmesi engellenir, saplar uzar, bitkinin olgunlaşması gecikir. Bitkinin rengi morarır.
Potasyum : Yaprak uçları kavrulur, sararır, saplar zayıflar. Meyve çekirdekleri kuruyup büzülür.
Kalsiyum : Yaprak uçları tarak dişi gibi parçalanır. Uç tomurcuklar ölür, çiçekler olgunlaşmadan taç yaprakları ölür.
Magnezyum : Yapraklar ince ve gevrek olurlar; uçlarında ve damar aralarındaki renkler, soluk sarı yeşile döner.
Kükürt : Bitkinin alt kısımlarındaki yaprakları sararır, kökler ve sapların çapları küçülür.
Bor : Uç tomurcuklar açık yeşildir. Köklerde koyu lekeler görülür. Saplar çatlar.
Bakır : Bitkilerin renkleri ağarır. Turunçgiller kırmızımsı kahve renkte, anormal büyüme gösterir.
Demir : Yapraklar sararır. Fakat damarlar yeşil kalır. Yapraklar yukarı doğru kıvrılır.
Mangan : Bozulmalar demirdekine benzer. Yapraklarda ölü dokular görülerek, yaprağa pürüzlü bir görünüş verir.
Molibden : Azot eksikliği gibidir.
Çinko : Uç yaprakları çok küçülür.Yapraklar ölü bölgelerde benekli hale gelir. Tomurcuk oluşumu azalır.